relevante Treffer

• bizzat (adv.)
  بعينه
  mehr ...

Textbeispiele

• Çünkü Arthur kendi gözüyle gördü.
  لأن ( آرثر ) رآه بعينيه
• Şimdi, herhangi biri, sen dâhil, kadını öldürülürken gördü mü?
  والآن، هل هناك من رآها بعينه وهي مقتولة؟
• Şimdi, herhangi biri, sen dahil, kadını öldürülürken gördü mü?
  والآن، هل هناك من رآها بعينه وهي مقتولة؟
• Yeraltını ziyaret ettiğinde kendi gözleriyle... bin arenayı dolduracak kadar altın, elmas ve yakut gördü.
  . .انه عندما زار العالم السفلي رأي بعينيه ذهب وماس وياقوت بما يكفي لملئ ألف صالة
• Theodore Whitman Tom'un gözünün önünde kendisini başından vurdu.
  .... ثيودور ويتمان أطلق النار على رأسه ورأي (توم) هذا بعينيه
• Kendisi savunmanın hiç var olmadığını iddia ettiği benzen şişesinin görgü tanığıdır.
  لقد راى قنينة البينزين بعينه التي يدعي المدعي عليه انه لا وجود لها
• Yeraltını ziyaret ettiğinde kendi gözleriyle... bin arenayı dolduracak kadar altın, elmas ve yakut gördü.
  عندما زار عالم السفلي وراى مع ذلك بعينيه ما يكفي من الذهب والماس والياقوت لملء الاف الساحات
• Ama gözlerimle gördüğüm şeyi bu nasıl açıklar... ...tarih boyunca başka çocukların gördüklerini nasıl açıklar?
  ولكن كيف يفسر هذا ما رأيته بعيني ما رأى الأطفال الآخرون عبر العصور